Şarkı ve Türküler (5)
Gönül Dağı - Türkü sözleri
Değmen benim gamlı yaslı gönlüme
Her Türkü gibi, bu Türkününde acıklı bir Hikayesi var.
Nasıl insan severde, bir türlü o sevdiği Yari ile beraber olamaz. Öyle sever ki insan, candan ve yürekten...
Nasip olmıyacak ya... Bir bakmışsın tüm Malın elden gidivermiş. Ne bağ kalmış, nede güzel meyve veren bahçeler... Eş dost görülmez olmuş. Düne kadar yüzüne gülenler, arkandan atar olmuş. Bir sevdiğin, bir yarin, bir selvi boylun, bir al yazmalın varki, onuda sana çok görmüşler.
Yardan ayrı kalmak, için için dayanılmaz bir sızı, bir acı. Ancak gurbet ellerde insan derdiyle ve kaderiyle başbaşa kalabilmekte.
Ne yazık ki, mutsuz ve acıyla biten bir Hikâye.
Kul Abbas mahlaslı bu türkü-şiir aslında Anadolu’da da yaygın olarak bilinen, "Abbas ile Gülkız" hikayesinin kahramanı 16. yüzyılın sonunda yaşamış Tufarganlı Abbas’a aittir.
Türkü
Türkü, Türkiye'nin sözlü geleneğinde, bir ezgi ile söylenen halk şiirlerinin her çeşidine verilen ad. Türkü sözcüğü, Türk adının sonuna, ilgi eki olan "î" ekinin getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. "Türkî", Türk'le ilgili, Türk'e özgü anlamında kullanılır.
Türkü, kendine özgü ve belirli bir ezgi ile söylenen, hece ölçüsüyle yazılan ve zamanla anonimleşen bir nazım biçimidir. Türküler ana dörtlüklerle, onu izleyen nakaratlardan oluşur. Türkülerdeki dörtlüklere (üçlük veya ikilik de olabilir) "bent" adı verilir. Nakaratlar ise halk dilinde "bağlama" ve "kavuştak" olarak adlandırılır. Kavuştaklar her ezgiden sonra tekrar edilen ikilik (ya da daha çok) dizelerdir.
Türkünün belirli bir şekli yoktur. Bir koşma, bir semai, bir destan ya da herhangi bir halk şiiri türkü ezgisiyle söylendiğinde türkü olur. Bu yüzden türkü tipinin en belirgin özelliği melodisidir. Türküler hece ölçüsünün her kalıbıyla söylenir. Yani hece sayısı itibariyle bir sınırlama olmaz.
Yolumuz Gurbete Düştü
Yolumuz Gurbete düştü türküsü, Erzincan yöresine ait bir Türküdür.
Söz ve kaynak Aşık Beyhani'ye ait olup, türküyü derleyen kişi, Türk halk müziği sanatçısı, Ali Ekber Çiçek'dir.
Yolumuz Gurbete Düştü
Hazin Hazin Ağlar Gönül
Araya Hasretlik Girdi
Hazin Hazin Ağlar Gönül
Garip Garip Ağlar Gönül
Dertli Dertli Ağlar Gönül.
Hep Kahır (Bana İstanbul'u anlat...)
Dur! Bırak! Kaynasın kahvenin suyu
Bana İstanbul'u anlat nasıldı
Bana boğazı anlat nasıldı
Haziran titreyişleri kaçak yağmurlar ardı
Yıkanmis kurunur muydu yine o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak güneşte...
insanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste
Yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...