A'dan Z'ye Kategoriler
Kültür ve Sanat (27)
Dua - Ey merhametlilerin en merhametlisi!
- Bakara Suresi: Ayet 186
Yarabbi kapına geldik, dergahına sığınıyoruz.
Ey merhametlilerin en merhametlisi, bizleri bağışla.
Allah’ım Sen buyurdun ki, bana dua edin, bende duanızı kabul edeyim.
Senin aciz kulların olarak huzuruna geldik ve Sana dua ediyoruz.
Ey Allah’ım bize Hâkkı Hâk olarak göster. Hâklı olmayı nasip et.
Bize batılı batıl olarak göster. Batıldan uzaklaşmayı nasip et.
Bize basiret ve feraset ver. Bizi dünyanın sıkıntısından ve ahiretin azabından koru.
Yarabbi sen ey vahşete kapılanların en cana yakın dostu,
Yalnızların arkadaşı, ümidi kesılenlerin ümidi,
Kimsesizlerin yardımcısı, yoksulların varı, zayıfların kuvveti,
Fakirlerin hazinesi, gariplerin şikâyet makamı,
Büyüklüğünde tek olan,
Fazlın ve keremin Peygamberin Hz. Muhammed (s.a.v.)
Ve Âli (ashabı) hürmetine sıkıntılı zamanımızda yardımımıza yetiş.
Allah’ım gücümüzü topla, dünyaya karşı zaafımızı gider ve bizlere yardım et.
Mağdur ve mazlum Müslümanlara merhamet et.
Atatürk Kapak resimleri
Web sitesi Weblokal.com, sizlere en güzel "Atatürk" kapak fotoğrafları sunuyor.
Tüm Kapak resimleri... kapak fotoğrafları, Facebook zaman tüneli profiliniz de kullanacağınız 851 x 315 pixel büyüklüğünde olup, tam orjinal boyuttadır.
İstanbul Kapak resimleri
Web sitesi Weblokal.com, sizlere en güzel "İstanbul Kız Kulesi" ve "İstanbul, bana her şey seni hatırlatıyor..." kapak fotoğrafları sunuyor.
Tüm Kapak resimleri... kapak fotoğrafları, Facebook zaman tüneli profiliniz de kullanacağınız 851 x 315 pixel büyüklüğünde olup, tam orjinal boyuttadır.
Sabah Namaz Vakti
- İsra Suresi: Ayet 78
Vakit seher! Ufukta günün kızıl çiçeği açmak üzere.
Zamanın rahmine, sabahın lütfisi düştü az önce.
Gecenin karasında saklı ışıktan tohumlar başlarını gün yüzüne çıkarıyor.
Şimdi hatırla ki, sende bir zamanlar, yokluğun karanlığında yitiktin.
Unutulmuşluk toprağına gömülü bir tohumdun.
Kimsenin adını bilmediği bir garip, hatırını sormadığı bir yetimdin.
Hatırla ki, seninde varlığının şafağı söktü yıllar önce.
Yokluğun ufkundan, kızıl bir kan pıhtısı olup yükseldin.
Unutulmuşluğun dipsiz kuyusundan çıkarıldın.
Ana rahmine bir küçük damlacık olarak tutundun.
Düşüversen adın bile olmayacaktı.
Dağılıp yok olsan, ardından ağlanmıyacaktı.
Yokluğa geri dönsen, yokluğun kimsenin umurunda olmayacaktı.
Varlığından haberdar değildi sevdiklerin.
Hatırlanmaya değer bir şey bile değildin.
Hatırla! Hatırla ki, unutulmuşluğun toprağında,
RÂBBİN seni unutmadı!
RÂBBİN seni sahipsizde bırakmadı.
RÂBBİN seni yokluğun gecesinden, varlığın şafağına eriştirdi.
Olmayan elinden tuttu, el verdi.
Görmeyen gözünün görmesi gerektiğini gördü.
Seni görenlerden eyledi.
Olmayan birinin duasını duydu, seni konuşur eyledi.
Kendine muhatap etti.
Taze bir bahar gibi, gün yüzüne çıkardı bedenini.
Ete kemiğe bürüdü seni.
Gülden tebessümler giydirdi yüzüne.
Öğle Namaz Vakti
- Tevbe Suresi: Ayet 18
Vakit Öğle, gün ortası, dünya telaşındasın.
İşler yoğun, yarım kalmış ne çok işler var.
Sanki, sensiz yürümüyor hiç bir şey.
Sanki, sen olmasan işler hep yarım kalacak.
Belki hiç başlamıyacak.
Ne kadar çok vazgeçilmezin var.
Ve ne kadar da vazgeçilmez görüyorsun kendini.
Yoo...Yoo...Dünya seni pek umursamıyor.
Bak sessizce akıp gitmede sonsuz uzayda.
Telâşlarına inat, uzakta bir kelebek.
Hiç telâşsız kozasından çıkmakda.
Ötelerde bir insan, son nefesini vermekte.
Pişman, çok pişman...
Bir bebek ilk kez annesine gülümsemekte.
Habersiz hiç bir şeyden, senin telâşından, işlerinden.
Vakit Öğle, güneş göğün en yüksek yerinde.
Tıpkı gençliğim gibi, şimdi günde bir delikanlı.
Heyecanlı, telâşlı...
Sanki hiç tükenmiyecekmiş gibi.
Hiç mecali bitmeyecekmiş gibi.
Hiç akşam olmıyacakmış gibi.
Oysa gün akşamlanır.
Güneş asıl şimdi batmaya başladı.
Zirveye erişen her şey gibi,
Oda alçalmaya başladı.
Akşama doğru ağarıyor şimdi.
Unutmaki, senin ömründe var idi, gençliğinde başlar
Gün akşamlanır, bilirsin ki yazın sonu hazandır.
Dahası...
İkindi Namaz vakti
- Enam Suresi: Ayet 162
İşte Vakit ikindi...
Asr vakti yani. Hüzün vakti.
Gün ihtiyarladı. Güneş şimdi solgun rengini bırakıyor güller üstüne.
Zaman ırmağı ikindinin çağlayanından dökülüyor şimdi.
Ayrılığı söylüyor hece hece.
Bak hüzün renkli bulutlar sardı göğü.
Güneşin saltanatı bitmek üzere.
Zevale akıyor ışıklar.
Hatırla ki, sen de bir ömrün ikindisine yürüyorsun.
Tenin soluyor. Gözlerinin feri çekiliyor.
Yüzünü bu dünyadan çevirmeye hazırlanıyorsun.
Öbür kıyısındasın artık hayat nehrinin.
Bundan sonra vaadi yok sana zamanın.
Yokuş aşağı akıyor kalbin. Güz yaprakları gibi.
Hem dalındasın hayat ağacının, hem de düşmeye hazırlanıyorsun.
Rüzgarı bekliyor gibisin, ansızın esecek bir rüzgâr.
Hayatla bağlarını zayıflatacak.
İnceldiğin yerden kopmaya hazırsın artık.
Bak! Sensizliğe alışıyor sevdiklerin.
Terkettiğin yerde o kadar da boşluk bırakmıyorsun aslında.
Daha az yer kaplıyorsun artık dünyada.
Vakit ikindi...
Kalbini kanatıyor kuru gül yaprakları.
Tutunacak dal arıyor gibisin zamana karşı.
Zamanın hükmü ağırlaşıyor üzerinde.
Gün daha kısa geliyor artık.
“Yemin olsun ki ikindi vaktine. Hüsrandadır insan.”
Şimdi anlıyorsun. Çünkü, yokuş aşağı akıyorsun.
Dalından kopuyorsun. Hoyrat bir rüzgâr artık zaman.
Geriye kalan, ancak iman, ancak iman.