Kültür ve Sanat (27)

Pazartesi, 02 Mayıs 2016 16:39

Cem Karaca diskografisi

Anadolu rock türünün kurucularından Cem Karaca'nın diskografisi.

 

Diskografi

45'likler

1967 (1967)

  • Emrah / Karacaoğlan (Hürriyet Gazetesi H-018) (Apaşlar)
  • Hudey / Vahşet / Bang Bang / Shakin' All Over (Sayan EP Seri FS 127) (Apaşlar)
  • Emrah / Hücum / Karacaoğlan / Ayşen (Sayan EP Seri FS 134) (Apaşlar)
  • Ümit Tarlaları / Anadolu Oyun Havası / Suya Giden Allı Gelin / Nasılda Geçtin? (Sayan EP Seri FS 145) (Apaşlar)


1968 (1968)

  • İstanbul'u Dinliyorum / Oy Bana Bana (Türkofon TU-St 1505) (Türküola 1505) (Apaşlar - Ferdy Klein Orkestrası)
  • Oy Babo / Hikâye (Türkofon TU-St 1506) (Türküola 1506)
  • İstanbul / Why (Türkofon TU-St 2010) (Apaşlar - Ferdy Klein Orkestrası)
  • Emrah 1970 / Karanlık Yollar (Türkofon TU-St 1507) (Apaşlar - Ferdy Klein Orkestrası)
  • Resimdeki Gözyaşları / Emrah (Sayan FS 167) (Apaşlar - Ferdy Klein Orkestrası)
  • Resimdeki Gözyaşları / Şans Çocuğu (Türkofon TU-St 1508) (Apaşlar - Ferdy Klein Orkestrası)
  • Tears / No , No , No (Türkofon TU-St 2011) (Apaşlar - Ferdy Klein Orkestrası)
Pazar, 01 Mayıs 2016 17:32

Hep Kahır (Bana İstanbul'u anlat...)

Dur! Bırak! Kaynasın kahvenin suyu
Bana İstanbul'u anlat nasıldı
Bana boğazı anlat nasıldı
Haziran titreyişleri kaçak yağmurlar ardı
Yıkanmis kurunur muydu yine o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak güneşte...

insanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste
Yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...

Pazartesi, 18 Nisan 2016 02:12

Hz. Yusuf'un Hayatı

Hz. Yusuf'un Hayatı, Bölüm 1'den başlayarak 45'inci Bölümlen son bulan diziler, Kur'an-ı Kerim'de geçen kıssaların en güzeli olarak tarif edilen ayetlerin ve hadislerin ışığında hazırlanılmış, Hz. Yusuf (A.S) peygamberin hayatını anlatan, İran yapımlı çok güzel ve başarılı hazırlanılmış, gerçekten hayranlıkla izliyebileceğiniz bir Şaheser.
Bütün Diziler aşağıda, Sayfa devamında sıra halinde, Dailymotion Video Portal Linkleri olarak verilmiştir, iyi izlemeler!

 

Râhman ve Râhim olan Allâh'ın adıyla,

  1. Elif, Lâm, Râ. İşte bunlar sana o açık seçik kitabın âyetleridir.
  2. Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik.
  3. Sana bu Kur'ân'ı vahyetmekle biz, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Gerçek şu ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu.
  4. Hani bir vakitler Yusuf, babasına demişti ki: "Babacığım, ben rüyada onbir yıldızla güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm."
  5. (Babası) "Yavrucuğum! "dedi, "rüyanı kardeşlerine anlatma. Sonra sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insanın açıkça düşmanıdır."
  6. "Ve işte böyle, Rabbin seni seçecek ve sana rüya tabirinden bilgiler öğretecek. Bundan önce ataların İbrahim'e ve İshak'a tamamladığı gibi, nimetini hem sana, hem de Yakup soyuna tamamlayacaktır. Muhakkak ki, Rabbin alîmdir, hakîmdir."
  7. Andolsun ki, Yusuf ve kardeşleri kıssasında soranlara ibret alacak âyetler vardır.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu

AYK logo

Kuruluş 17 Ağustos 1983
Tür Dil, Tarih ve kültür kurumu
Merkez Ankara
Lider Prof. Dr. Derya Örs
Resmî site www.ayk.gov.tr

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türkiye Anayasası'nın 134. maddesine göre, Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk Kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla 1983 yılında kuruldu.

Kurumun yasal varlığı aşağıdaki maddelerle güvenceye alınmıştır;

Anayasa: Madde 134- Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk Kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla; Atatürk'ün manevî himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur.

2876 Sayılı Kanun Maddesi: Madde 2- Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak, yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Ankara'da Atatürk'ün manevî himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip, "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulmuştur.

Pazartesi, 28 Mart 2016 01:35

Türk Dil Kurumu

Türk Dil Kurumu

Türk Dil Kurumu logo

Kısaltma TDK
Slogan Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
Kuruluş 12 Temmuz 1932 (83 yıl önce)
Tür Bilim kuruluşu
Amaç Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek.

Türk Dil Kurumu kısaca TDK, Türkçeyi incelemek ve gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir.Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi. Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilir. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişir. 1983'te T.C. Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı.

 

Tarihçesi

Kurum "Türk Dili Tetkik Cemiyeti" adı ile 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla, devletten bağımsız bir dernek olarak kurulmuştur. Kurumun kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Samih Rifat Bey, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri'dir. Kurumun ilk başkanı Samih Rifat Bey'dir. Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin gereği, "Türk dilinin öz güzelliğini ve varsıllığını ortaya çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak belirlenmiştir. Atatürk'ün sağlığında 1932, 1934 ve 1936 yıllarında yapılan üç kurultayda hem kurumun yönetim organları seçilmiş, hem dil siyaseti belirlenmiş, hem de bilimsel bildiriler sunulup tartışılmıştır. 26 Eylül-5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan Birinci Türk Dili Kurultayı için yayınlanan bildiride kurultaya yalnız uzmanların, Türkçe edebiyat öğretmenleri ile yazarların değil, halktan da dileyenlerin katılması öngörüldüğü için, yayımlanan bildiride "Kadın erkek her Türk yurttaş Türk Dili Tetkik Cemiyeti üyesidir. Kendini kurultaya çağrılmış saymalıdır" denilmişti. Kurultayın sonunda Kurumun "Lügat-Istılah, Gramer-Sentaks, Derleme, Lenguistik-Filoloji, Etimoloji, Yayın" adları ile altı kol hâlinde çalışmalarını sürdürmesi kabul edilmişti.

Page 2 of 5