"... Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar...."
Vakit Yatsı.
Gün çoktan öldü.
Güneş ışıklarını topladı,
Şimdi Gece hükmediyor aleme.
Güneşin saltanatı bitti.
ışıklar tükendi ufuklarda.
Renkler ellerini çekti eşyadan.
Gül soldu, gün soldu.
Göğe yöneldi gözler,
Bakışlar karanlığa bulandı.
Şimdi hatırla ki,
Sende unutuşun o kara gecesine yuvarlanacaksın.
Sadece adın kalacak geriye.
Belki bir mezar taşı hatırlayacak seni,
Belki, o da unutacak.
Düşün ki , unutuşun koyu karanlığı çökmüş üzerine .
Yokluğuna çoktan alışılmış.
Unutuluşun hepten kanıksanmış.
Kimsenin özlediği bile değilsin artık.
"... Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir...."
Sabaha çok var, ışık uzaklarda.
Yokluğun gecesinde,
Adın bile unutulmuşken,
Kimden meded umarsın? Sor kendine.
Kim Sana hiç yoktan hayat vermişse,
kurumuş kemikleri toplayıp dirilten de O elbette.
Hiç Akşamı olmayan bir Sabaha uyanmak üzere girdin ölümün gecesine,
Kendine söyelesene, söyle kendine.
Söyle kendine ki, çoklarının seni unuttuğu bu gece,
Herkesi unutup, sende O’nu hatırla.
Söyle kendine ki,
Çoklarının ışıklara kanıp,
Sahte renklerin kuyularına daldığı bu gece,
Rabbini an, Rabbine kan, Rabbine uyan!
Şimdi Yatsı Vakti ve şimdi yatsı Namazı Vakti.